(KOS Medya – 12 Haziran 2015)
Mutlak iktidarını kaybeden AKP’yi geçtiğimiz dönem boyunca kurdukları rant ve talan ekonomisinin sonlanacağı korkusu saldı.
AKP’nin mutlak iktidarı yitirmesi ardından önce Burhan Kuzu’nun açıklamaları, sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Deniz Baykal’la görüşmesindeki ayrıntılar eski iktidar mensuplarının başta 3. havalimanı olmak üzere doğayı katleden “yatırımlarının” sonlanacağının endişesini taşıdıklarını gün yüzüne çıkardı.
Kuzu’nın “dış mihrak” arayışı
Seçimden iki gün sonra yaptığı açıklamada Burhan Kuzu, Türkiye koalisyon dönemine girerse yatırımların durabileceğini söyledi. Katliam projesi 3. havalimanına atıf yapan Kuzu; “Özellikle Avrupa çok rahatsız oldu. Almanya’daki Frankfurt Havalimanı’ndaki birçok dükkan Üçüncü Havalimanı’ndan yer tutmaya çalışıyordu. Türkiye hükümetsiz kalır ve koalisyon dönemine girerse kaos çıkar ve yatırımlar durur düşüncesiyle hareket edildi. Üç partinin kuracağı hükümet, Türkiye’yi uçurumdan atmak anlamına geliyor. Biz atak yapan, yenilikçi ve projesi olan bir hükümettik ama onların aklı böyle şeylere ermez. Hükümet olmazsa projeler durur.” dedi
“Bayram değil seyran değil eniştem beni neden öptü?” ve Erdoğan – Baykal görüşmesi
Öte yandan çarşamba günü Recep Tayyip Erdoğan ve Deniz Baykal’ın görüşmesindeki ayrıntılar da gün yüzüne çıkmaya başladı. Erdoğan’ın dün (11 Haziran) ATO Congresium’da yaptığı konuşmada Baykal’la görüşmesinin nedenini istikrarın devamı için en yaşlı yeni meclis üyesiyle görüşmesi olarak açıklarken rant ve talan projelerinin devamlılığının da görüşmede gündeme geldiğini belirtti.
Erdoğan konuşmasında;
“Çünkü devam eden yatırımlarımız var, bunların aksamaması lazım. Çünkü bu yatırımlar tüm milletimizindir. Buradaki aksamalar milletime kaybettirir, ülkeme kaybettir. Şahsımın da, kendi şahıslarının da ‘Buna yardımcı olmaları gerekir’ dedik ve bunu kendileriyle paylaştık.” dedi.
Bu sözler, Erdoğan’ın aklının fikrinin “kalkınıyoruz” yalanlarıyla kentleri ve doğayı katleden katil mega projelerde olduğu izlenimini yaratıyor. Tüm Anadolu’yu katleden HES’lere, termik santrallere, nükleer santral projelerine olan tepkilerin yanında geçtiğimiz günlerde Rumelifeneri ve Beykoz’daki 3. köprü bağlantı yollarının mahkeme tarafından iptali ve özellikle 3. havalimanı bölgesinde köylülerin hukuksuz acele kamulaştırmalara isyanı eski iktidar mensuplarının da iktidarın değişmesiyle oluşturdukları rant ve talan ekonomisinin yara almasından çekindiklerini gösteriyor. Erdoğan’ın rüşvet ve yolsuzluklarla bezeli büyük vurgun düzenini sürdürmek ve anayasa ihlallerinden hesap sorulmasını engellemek için CHP’yi AKP ile olası bir koalisyona ikna turları çerçevesinde Deniz Baykal’la görüştüğü yapılan spekülasyonlar arasında.
CHP ne yapacak?
Seçimden önce gazetecilere verdiği bir röportajda katil mega projelere karşı “onlar başlattı, biz durduralım” mantığıyla olmayacaklarını belirten Kılıçdaroğlu da hatırlanabileceği gibi “İstanbul’a 3’üncü köprü projesi yürüyor. İktidara gelirsek projenin çevreye verdiği zararı azaltmanın yolunu ararız. 3’üncü havalimanında da aynı şeklide davranırız. Aslında tüp geçit daha doğru yöntem. Keşke 3’üncü köprü yerine bir tünel daha yapılsaydı. Kanal İstanbul ise tümüyle hayal bir proje” demişti. Kendini sosyal demokrat bir parti olarak tanımlayan CHP’yi, CHP’li yaşam savunucusu dostlarımızı bu gibi olası kirli pazarlıklara karşı ses çıkarmaya davet ediyoruz.
Kuzey Ormanları Savunması olarak altını basa basa çiziyoruz ve bir kez daha vurguluyoruz: Nehirler, toprak, ormanlar yaşam kaynağıdır, kimsenin tapulu malı değildir! Kadim Anadolu’nun, Kuzey Ormanları’nın daha fazla rant hırsıyla katledilmesine göz yummayacağız!
Bu kirli rant çarkı durana kadar MÜCADELEYE DEVAM!