Doğal Yaşamı Koruma Vakfı (DAYKO), yanlış ormancılık faaliyetlerinin de etkisiyle Istranca’nın meşe ormanlarında dantel böceği (Corythucha arcuata) istilası yaşandığını, bunun sonucu olarak ormanların kuruma riskiyle karşı karşıya olduğunu duyurdu.

Aşırı kesimler sonucu aile-birey yapıları bozularak güçsüz kalan meşe ormanlarının Dantel Böceği (Amerikan Ağ Kanatlı Tahta Kurusu) istilası ile iyice güçsüzleşerek kuru ormanlara dönüşme ihtimali taşıdığı ifade edildi.

Vakıf Başkanı Nusret Türkkan açıklamasında; “Arılar meşe balını toplayamadı. Dantel böceği istilasıyla Istranca Ormanları’nın meşeleri kavuruluyor. Yaz ortalarında yaprakları sararan meşe ormanlarının görüntüsü alev alev yanan sessiz yangın misali” ifadelerini kullandı.

Böcek istilası yaprakların renk değiştirerek kurumasına yol açıyor, bunun sonucu olarak vaktinden çok önce yapraksız kalan bitkiler güçsüzleşerek kuruma riskiyle karşılaşıyor.

Arılar meşe balını toplayamadı’

Sadece belirli bir meşe türünün etkilenmediğinin aktarıldığı açıklamada; “Dantel böceğinin meşe yapraklarında yaptığı tahribat nedeniyle arıların topladığı meşe salgısı da oluşamamıştır. Istranca arısı meşe yapraklarının salgısı ile harman ettiği meşe balını bu yaz gerçekleştiremediğinden Istrancalar’da bal rekoltesi yüz de otuz beşlere düştü. Sadece bu miktarın bile Istranca arısının doğal beslenmesine yeterli gelmeyeceği kuşkusu oluşmaktadır.” denildi.

Dantel Böceği nedir?

Bahis konusu böcek, Amerika kıtasına ait olup, Amerikan (Ağ Kanatlı) Tahta Kurusu olarak adlandırılmaktadır. Avrupa’da 2003 yılının ekstrem sıcaklıklarının olduğu yıllarda yayıldığı, sonrasında Balkanlar üzerinden sıcak hava dalgalarının geldiği dönemlerde Türkiye’ye geçiş yaptığı bilinmektedir. Önceleri ülkemizde tavuk veya güvercin bit sineği olarak yanlış nitelendirilmiştir. Fakat yapılan bilimsel değerlendirmelerle istilacı bir tür olan Dantel Böceği olduğu anlaşılmıştır.

Türkiye’de sapsız meşe, saplı meşe, tüylü meşe ve Istranca meşeleri başta olmak üzere meşe ağaçları için ölümcül derecede tehlike oluşturur. Ekolojik ve biyolojik yöntemlerle doğaya zarar vermeden mücadele etmek olanaklıdır. Çevre ormanlardaki karıncaların, uğur böceklerinin, örümceklerin varlığı ve yağışlı hava koşullarının artışı bu böcek nüfusunu sınırlayıcı etkenlerdir. Bu türün zararlısı olan doğal predatör (yırtıcı) böceklerin laboratuvarlarda yapay olarak çoğaltılmasıyla da populasyonlarının kontrol altında tutulması mümkündür.

(KOS Medya)